Header Ads

Türkiye 'şeker' komasında!

Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre, diyabet Avrupa'da yirmi yaş üstü görme kaybı oluşmasının nedenleri arasında birinci sırada yer alıyor. 'Kör' eden bu illet için yapılması ve yapılmaması gerekenleri Opr. Dr. Nilüfer Köylüoğlu Ünal anlattı.

Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre Türkiye'de son 10 yılda diyabetlilerin sayısı yüzde 80 ile yüzde 100 oranında arttı. Ülkede diyabetli oranının 2025 yılında yüzde 7.4 oranında artması beklenirken, Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun (IDF) yayınladığı bir rapor uzmanları endişeye düşürdü. IDF'nin verileri tüm dünyada 382 milyon kişinin diyabetle mücadele ettiğini ortaya koydu.Türkiye'de ise diyabetli hastaların sayısının 5.2 milyon kişiye ulaştığı gerçeği endişeleri daha da artırdı. Sosyal Güvenlik Kurumu verileri de bu rakamları doğrularken, Sağlık Bakanlığı'nın yeni önlemler alması bekleniyor.

Gözü kör ediyor
Yine Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre, diyabet Avrupa'da yirmi yaş üstü körlük nedenleri arasında birinci sırada yer alıyor.Bu oranın Türkiye'de hangi rakamlara ulaştığı ise henüz yaklaşık bir rakamla bile ifade edilemiyor. Dünya Göz Hastanesi Doktorlarından Opr. Dr. Nilüfer Köylüoğlu Ünal, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, kan şekerinde ani düşüş ve yükselişlerin, retinanın bozulmasına ve diyabetten meydana gelen görme bozukluğu hastalığının oluşmasına neden olduğunu, bunun sonucunda da körlük meydana gelebildiğini belirtti.

Hemen başvurun
Görme bozukluğu çekenlerin ve bozukluğun hızla ilerlediğini fark edenlerin derhal doktora başvurması gerektiğini de belirten Opr. Dr. Ünal "Erken dönemde gelen hastalara uygulanacak lazer tedavisi sayesinde gözün ömrü uzar. Diyabetik retinopatiyi tedavi eden en temel yöntem, lazer fotokoagülasyon. Argon lazer olarak anılan bu tedavi yöntemi uygun zamanda uygun şekilde uygulandığında görme kayıplarını önlüyor" dedi.

Göz dibi muayenesi
Tip 1 diyabet hastalarının hastalığın 5. yılından itibaren, Tip 2 diyabet hastalarının ise tanı konur konmaz göz muayenesine gitmesi gerektiğini kaydeden Ünal, şu bilgileri verdi: "Tip 2 diabet tanısı konulduğunda düzenli takibi olmayan hastaların 5 yıldır fark edilmemiş diyabeti olma ihtimali göz dibi muayenesi ile ekarte edilmelidir. Diyabetik retinopati teşhisi konulan bir kişide ise takip muayenelerin sıklığı ve tedavi planı hastalığın şiddetine göre değişir. Uzun süreli kan şekeri yüksekliği özellikle gözü olumsuz etkilemekte olup bu hastalığa diyabetik retinopati adı verilir. Diyabetik retinopatiye bağlı körlük zaman kaybedilmediği takdirde önlenebilmektedir.Diyabetik retinopati gözlük numaralarının tespiti ardından sonlanmayan, kapsamlı bir göz dibi muayenesiyle tespit edilebiliyor, erken evrede uygulanan argon laser tedavisi ile hastalığın tekrarlayan göz içi enjeksiyonlarına ve vitrektomi gibi ağır ameliyatlara ihtiyaç duyulacak evrelere ilerlemesi önlenebiliyor. Göz dibi muayenesi, ışık kaynağı ve özel lenslerle küre şeklindeki gözün iç duvarı retinanın incelenmesdir. Göz bebeği ışıkta ufaldığından hastanın gözüne gözbebeğine genişletici bir damla damlatılarak uygulanır."

loading...
Ã?nizleme

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.