Sağlıklı damarlar için neler tüketmeli
İnsanın doğası gereği hayatta kalabilmek için en önemli ihtiyaçlarından olan beslenme, damar sağlığı açısından büyük önem taşıyor.
Günümüzde insan sadece doymak ve hayatta kalmak için beslenmenin haricinde sosyalleşmek, keyif almak ve rafine zevklerini tatmin edebilmek amacıyla da yemek yiyor. İhtiyaçların haricinde ve ötesinde gıda tüketme potansiyeli insan sağlığı için açık tehdit oluşturuyor.
Damar sağlığı açısından doğru beslenmenin çok önemli bir unsur olduğuna değinen Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, "Burada ilk vurgulanması gereken faktör yeme sıklığı, miktarı ve saatleri. Midenin doyma sinyallerinin beyin tarafından algılanmasının belirli bir süre aldığı da göz önünde bulundurulursa yemek porsiyonlarını makul seviyelerde tutarak, masadan "doymaya yakın" bir halde kalkmak sadece damar sağlığı değil tüm vücut açısından en faydalısı.
Besinlerle ilgili akılda tutulması gereken temel faktör, alınan gıdanın ne kadar saf ve ne kadar basit olduğu. Saflık ve basitlikten kasıt; vücudun besini, enerji haline çevirebilmek için ne kadar uğraşacağı ve bu uğraş sırasında-sonrasında besinin kendisinin veya metabolitlerinin vücuda ne kadar zarar verme potansiyeline sahip olduğu. Bu açıdan değerlendirildiğinde ihtiyacımız olan karbonhidratları nişasta bazlı besinler (ekmek, börek vs.)yerine meyve-sebzeden tedarik etmek daha akılcı.
Benzer şekilde işlenmiş-rafine yağlar yerine zeytinyağı, saf tereyağı, süt kaymağı gibi yağları tercih etmek daha sağlıklı. Protein tüketimi sırasında, hayvansal ve sebze kaynaklı proteinlerin dengeli bir şekilde tüketilmesi ve kırmızı-beyaz et arası dengenin korunması önemli. Ayrıca GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) gıdalardan ve yapay ortamlarda yetiştirilen sebze-meyvelerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Bu amaçla kaynağı bilinen, paketlenmemiş ve taze gıdalara ulaşmak en faydalı yaklaşımdır." dedi.
Doç. Dr. Cem Arıtürk, damar sağlığı ile alakalı beslenme önerilerinden bahsederken su ve tuz tüketimi konusunun altını şu şekilde çiziyor: "Vücudumuzun %60'ının ve kanın temelinin su olduğu düşünülecek olursa suyun vücut için önemi anlaşılacaktır. Bu yüzden sağlıklı bir erişkin bireyin günde en az 2-3 litre su tüketmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, belirli miktarın altında kalmak sureti ile çay, bitki çayları ve kahve içilebilir. Taze sıkılmış meyve ve sebze suları da tüketilebilir. Ancak gazlı, şişelenmiş, konsantre, yapay içeceklerden uzak durmak gerekmektedir. Tansiyon başta olmak üzere pek çok hastalığın sebebi olan aşırı tuz tüketimine de dikkat edilmelidir. Normal, sağlıklı bir insanın günlük tuz ihtiyacı 6 gramdır. 1 çay kaşığı tuzun 2 gram olduğu göz önünde bulundurulacak olursa, sağlıklı bir beslenme programında gereksinim günde yaklaşık 3 çay kaşığı kadardır.
Tüm bunların haricinde diğer mineral ve vitaminlerin de vücudun ihtiyacı olduğu miktar ve oranlarda, doğal besin kaynaklarından tüketilerek edinilmesi sağlık açısından faydalı olacaktır."
Günümüzde insan sadece doymak ve hayatta kalmak için beslenmenin haricinde sosyalleşmek, keyif almak ve rafine zevklerini tatmin edebilmek amacıyla da yemek yiyor. İhtiyaçların haricinde ve ötesinde gıda tüketme potansiyeli insan sağlığı için açık tehdit oluşturuyor.
Damar sağlığı açısından doğru beslenmenin çok önemli bir unsur olduğuna değinen Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, "Burada ilk vurgulanması gereken faktör yeme sıklığı, miktarı ve saatleri. Midenin doyma sinyallerinin beyin tarafından algılanmasının belirli bir süre aldığı da göz önünde bulundurulursa yemek porsiyonlarını makul seviyelerde tutarak, masadan "doymaya yakın" bir halde kalkmak sadece damar sağlığı değil tüm vücut açısından en faydalısı.
Besinlerle ilgili akılda tutulması gereken temel faktör, alınan gıdanın ne kadar saf ve ne kadar basit olduğu. Saflık ve basitlikten kasıt; vücudun besini, enerji haline çevirebilmek için ne kadar uğraşacağı ve bu uğraş sırasında-sonrasında besinin kendisinin veya metabolitlerinin vücuda ne kadar zarar verme potansiyeline sahip olduğu. Bu açıdan değerlendirildiğinde ihtiyacımız olan karbonhidratları nişasta bazlı besinler (ekmek, börek vs.)yerine meyve-sebzeden tedarik etmek daha akılcı.
Benzer şekilde işlenmiş-rafine yağlar yerine zeytinyağı, saf tereyağı, süt kaymağı gibi yağları tercih etmek daha sağlıklı. Protein tüketimi sırasında, hayvansal ve sebze kaynaklı proteinlerin dengeli bir şekilde tüketilmesi ve kırmızı-beyaz et arası dengenin korunması önemli. Ayrıca GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) gıdalardan ve yapay ortamlarda yetiştirilen sebze-meyvelerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Bu amaçla kaynağı bilinen, paketlenmemiş ve taze gıdalara ulaşmak en faydalı yaklaşımdır." dedi.
Doç. Dr. Cem Arıtürk, damar sağlığı ile alakalı beslenme önerilerinden bahsederken su ve tuz tüketimi konusunun altını şu şekilde çiziyor: "Vücudumuzun %60'ının ve kanın temelinin su olduğu düşünülecek olursa suyun vücut için önemi anlaşılacaktır. Bu yüzden sağlıklı bir erişkin bireyin günde en az 2-3 litre su tüketmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, belirli miktarın altında kalmak sureti ile çay, bitki çayları ve kahve içilebilir. Taze sıkılmış meyve ve sebze suları da tüketilebilir. Ancak gazlı, şişelenmiş, konsantre, yapay içeceklerden uzak durmak gerekmektedir. Tansiyon başta olmak üzere pek çok hastalığın sebebi olan aşırı tuz tüketimine de dikkat edilmelidir. Normal, sağlıklı bir insanın günlük tuz ihtiyacı 6 gramdır. 1 çay kaşığı tuzun 2 gram olduğu göz önünde bulundurulacak olursa, sağlıklı bir beslenme programında gereksinim günde yaklaşık 3 çay kaşığı kadardır.
Tüm bunların haricinde diğer mineral ve vitaminlerin de vücudun ihtiyacı olduğu miktar ve oranlarda, doğal besin kaynaklarından tüketilerek edinilmesi sağlık açısından faydalı olacaktır."
loading...
Yorum Yazınız