Header Ads

Doğum kontrol hapları ne içerir?

Doğum kontrol hapıyla ilgili en çok merak edilen konu, hapların kısırlık yapıp yapmadığı

Araştırmalara göre endişeler gereksiz çünkü hapları kestikten bir ay sonra gebe kalma yeteneği geri geliyor. Hap bırakıldıktan sonra oluşan gebeliklerde düşük riskinde de artış olmuyor. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Erenus anlattı.

Doğum kontrol hapları ne içerir?
30 yılı aşkın bir süredir piyasada olan, bugün dünyada 60 milyon kişi tarafından kullanılan güvenilir bir yöntem. Doğum kontrol hapları östrojen ve progesteron denilen iki hormon içerir. Bu hormonlar normalde kadınların yumurtalıklarında üretilir. Ancak doğum kontrol hapı içinde östrojen ve progesteronun laboratuvar ortamında üretilen türevleri var.

Doğum kontrol haplarının hormon içermesi kadınları endişelendiriyor. Bu hormonlar zararlı mı?
Modern doğum kontrol hapları, düşük düzeylerde hormon içerir. Bileşimlerinde insan bünyesine yabancı hiçbir madde yok. Bugünkü haplarda 20 yıl öncesine göre üç-beş kez daha az östrojen ve beş -10 kez daha az progesteron var. Yan etkiler yeni haplarda önemli derecede azaltıldı. Bu nedenle korkulacak bir durum yok.

Haplar gebelikten nasıl korur?
Hamilelik kadın yumurtalıklarının ürettiği yumurtanın erkek sperm hücresiyle birleşip, döllenmesi sonucu meydana gelir. Doğum kontrol hapları vücutta bulunan hormonlar gibi çalışır. Vücut nasıl hamile kaldıktan sonra, hamilelik hormonları aracılığıyla yumurtalıkların yumurta üretmesine engel oluyorsa, doğum kontrol hapı da benzer bir etki göstererek yumurtlamayı önler. Yumurtlama olmazsa, erkeğin spermi ile yumurtanın birleşmesi gerçekleşmez ve böylece gebelik önlenir.

Başarı oranı yüksek mi?
Doğum kontrol haplarının etkinliği çok yüksek. Başarısızlık oranı binde bir olmakla beraber kullanım hatalarına bağlı olarak birinci yıl sonunda başarısızlık oranı yüzde 3’ü buluyor. Başarı oranında düzenli kullanım önemli rol oynuyor.

Doğum kontrol hapları nasıl kullanılır?
Her kutuda 21 adet hap var. Bu haplara adetin birinci günü başlanır ve 21 gün süreyle hiç ara vermeden her gün bir adet kullanılır. Birinci kutu bitince yedi gün ara verilir (bu süre içinde adet görülür), bir hafta sonra ikinci kutuya başlanır. Örneğin birinci kutu çarşamba bittiyse ikinnci kutuya öteki hafta perşembe başlanır.

Eğer hap alınması unutulursa ne olur?
Düzensiz adet kanaması görebilir ve gebe kalabilirsiniz. Hapı saatinde almayı unutmak herhangi bir problem yaratmaz. Ancak bu durum alınması gereken saatten sonraki 12 saat içinde fark edilirse unutulan hap, bu süreyi geçirmeden alınmalı. Ve bir sonraki hap her zamanki saatinde kullanılmalı. İki hapın alınması arasındaki zaman 36 saatten fazla olursa güvenirlilik artık tam olmaz. Böyle bir durumda bir sonraki adet kanamasına kadar prezervatif gibi ek tedbirler kullanmalı. Unutulan haplar atlanarak, geri kalan haplara adet düzensizliğine yol açmamak için devam edilmeli.

Hap kalp krizi riskini artırır mı?
Araştırmalar, yeni düşük doz östrojen ve progesteron içeren hapların kullanımıyla kalp krizi arasında olumsuz bir ilişki göstermiyor. Hatta bu hapların lipid ve kolesterol üzerinde olumlu etkilerinin olduğu belirtiliyor. Eski yüksek doz haplarda yüzde 5 oranında yüksek tansiyon riski ortaya çıkıyordu. Yeni düşük doz haplarda zaman zaman tansiyon yükselmeleri görülmekle beraber, klinik olarak anlamlı bir hipertansiyon rapor edilmemiştir. Hatta hipertansiyonu olan hastalarda bile kontrollü olmak şartıyla kullanılabiliyor. Ancak sigara kullanımı yüksek bir risk faktörü oluşturur. 35 yaşın üzerindeki kadınlar doğum kontrol ilacı kullandığında sigara içmemeli.

Peki şeker hastalığı yapar mı?
Eski yüksek doz östrojen içeren haplarda gizli şeker, şeker seviyelerinde artış görülebiliyordu. Yeni haplarda bu risk yok. Ancak insüline bağımlı şeker hastalarına, hap dışında başka bir yöntem öneriyoruz. Çünkü haplar bu hastalarda kanın pıhtılaşma riskini artırabiliyor.

Safra kesesi hastalıklarında artışa yol açıyor mu?
Safra taşları ilk iki yıl kullanımda artar, dördüncü yılda ise normale döner. Aslında bu artış sadece safra taşlarına eğilimli olan kişilerde görülür. Normalde hapların böyle bir etkisi yok. Ancak doğum kontrol hapları akut karaciğer hastalığı olanlarda ve safra yolları tıkalı olan kişilerde kullanılmamalı. Çünkü siroz ya da geçirilmiş bir sarılık doğum kontrol hapları ile yeniden alevlenebilir.

Bu haplarda hangi yan etkiler görülür?
İlk aylarda bazı kadınlarda bulantı, memelerde hassasiyet, baş ağrısı gibi şikâyetler görülebilir. Sağlık açısından ciddi bir sorun yaratmayan bu şikâyetler bir süre sonra kendiliğinden kaybolur. Ayrıca bazı hastalarda ilk üç ayda ara kanama olabilir. Gerekirse bu kanama uzman hekim tarafından uygun şekilde tedavi edilebilir.

Doğum kontrol hapları kısırlık yapabilir mi?
Hayır. Doğum kontrol hapı bırakıldıktan sonra gebe kalmada hafif bir gecikme olmakla birlikte, birinci yılın sonunda yüzde 75.2, ikinci yılın sonunda yüzde 90 kadın gebe kalabiliyor. Daha önce hiç hamile kalmamış olsanız bile hapı güvenle kullanabilirsiniz.

Hap bırakıldıktan ne kadar süre sonra hamile kalınabilir?
Kullanmayı bıraktıktan bir ay sonra hamile kalmanızda hiçbir sakınca yok. Hap bırakıldıktan sonra oluşan gebeliğin seyri normal gebelikle aynı. Sakat bebek doğurma ve düşük riskinde artış olmuyor.

Haplar cinsel isteği azaltır mı?
Hayır, hapların cinsel istek üzerinde olumsuz bir etkisi yok. Aksine geri çekme, takvim yöntemi gibi geleneksel yöntemler kullanılmayacağı için cinsel yaşam daha güvenli olur. Kadınlar korunduklarından emin oldukları için, kendilerini daha rahat hissederler. Bu da cinsel yaşamlarını olumlu yönde etkiler.

Depresyon ve sinirlilik yapar mı?
Depresyon çok nadir görülen bir etki. Ama depresyonda olanlara doğum kontrol hapı önermiyoruz.

Hap kullananların düzenli doktor kontrolünden geçmesi gerekir mi?
Düşük dozlu hapların güvenirliliği nedeniyle hap kullanan hastaların yılda bir kez kontrolden geçmesi yeterli. Başlangıçta iyi bir muayene, tansiyon ölçümü, idrar tahlili, meme muayenesi, karaciğer fonksiyon testleri, pelvik muayene ve smear testi yapılması gerekli. Risk faktörü olan kadınlar ise altı ayda bir doktora gitmeli. Yan etkiler ya da şikâyetler olduğunda doktora danışılmalı, gerektiğinde ilacın ya da yöntemin değiştirilmesine karar verilmeli.
 
loading...
Ã?nizleme

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.